Given an infinite universe and infinite time, all things will happen. That means that every event is inevitable, including those that are impossible. And it's as good an explanation for all of this as anything else. Now, a lot of stories start in bars, so that's where we're going to start this one. Not because I was there - I wasn't. But because it's a damn good introduction to a very unique... fellow.

Salı, Aralık 13, 2005

mutluum

mutlu olmak belki sadece onun bana sımsıkı, eet sni sevioum ama bunu söleyemioum der gibi sarılmasıydı... hep açık bi kapı vardır yada biz bunnarı uyduruouz, sanki "sen hep olacaksın" der gibi
güven herşey midir? eet öyleşmiş. nedense buna inanmaz, önemli olan sevgidir derdim, yeticeini düşünüp. ona güvenmioum ama sevioum. o benim arkadaşım, onu hep yanımda olduğunu, beni bırakmayacağını bilioum, seviceni bilioum peki neyine güvenmioum? hem iyi hem kötü davranmasına mı? onu savunmak istemioum, beni üzdünü bilioum... hani sen diilmiydin "kimse bnm azıcık göz yaşıma deemez" diyen. noldu peki şimdi niye üzülüosun?
kendine "ben" die bile hitap edemiosun.

hala ve hala....

ben diilmiim artı, kendime bile yabancımıyım? insanlara kötü davranıoum. sanki bana kendi arkadaşlarımın yettiğini düşünüoum, başkasına ihtiyaç yokki!!
onnar benim herşeim. peki bu benim başka insanlara ters davranma nedenimse, kanıtlamak istediim ne?
sabah bile kızın tekini o kdr tersledim, sölediii şeeler dooru olsa bile, ööle cvplar verip onu haksız düşürdüm ki, en sonunda çekip gitti, bna derdin ne die bakarak...
kötü olduum mu? üzgün, iirenç zamanlar geçirdiimmi? hayır, belki tlfda bi msg ya da cevapsız arama gördüümde değil, ya da cuma çıkışlarda sinemaya gittimde değil.
mutluum mutluum mutluum....

Hiç yorum yok:

Hakkımda