Given an infinite universe and infinite time, all things will happen. That means that every event is inevitable, including those that are impossible. And it's as good an explanation for all of this as anything else. Now, a lot of stories start in bars, so that's where we're going to start this one. Not because I was there - I wasn't. But because it's a damn good introduction to a very unique... fellow.

Perşembe, Mart 29, 2007

three

kulağımı deldirdim ben bugün. saçma gelcek belki ama acısını bile özlemişim. hatta biras önce ağrıyodu ediyodu fln çevirdim iki yeni deliğin küpesinide.. sora da dedim batticon süriim bari, batticonun kapağını açıpta kulak pamuğunu şişenin içine sokarken o kokuyu duydum yine. aklıma 9. sınıfta yaptırdığım göbek pirsinkim geldi. o zmnlar her sabah akşam aynı kokuyu duymak zorunda kaldırdm. gizliliğin ve mutluluğun kokusu gibi.. ailemden gizli ilk "vukuatım". kimsenin duymaması lasım fln.. güzel günlerdi neise geçti.. şimdi yok göbeimde pirsink.. sıkıldm çıkardım, şimdi yine deldirmek istioum fln fln.. bof kulağım acıo ve bu aptal küpelerden bi an önce kurtulmak istioum lütfen lütfen lütfen
sil baştan başlamak mı? hayır bu imkansız.. herşey bir bütündür ve önemli olan butun guzelliktir, parça değil. birey ancak bu şekilde ben varım der ve emin bi şekilde devam edebilir, olmassa birey de olmas.
ya da herneyse, yazasım gelmedi

Çarşamba, Mart 28, 2007

"ve" bağlacının önemini bir kez daha anladık deilmi?

insan? ve bunu gerçekleştiren unsurlar.. bunun iice anlamak için önce bi tanım yapmak lasım. nedir ki fln gibi.. pek cidden kimdir nedir bu varlık. acaba olan gibimi olması gerektiği gibi bi tanım yapmak daa sağlıklı? bunların hepsine bir yanıt bulduktan sonra "insan" hakkında daa duzgun sonuçlara varılıp yeni sorular ortaya atılabilir ama açıkcası ben öle şuymuş buymuş inanmak istemioum, olasılıksıza girmicem merak etmesin kimse ama 2yle 2li gerçekten her zmn dört ediomu? evet dienler varsa ztn gitsinler yaaa
hani bazen sıkılırsınız ya, ama öle böle bi sıkılmak deil, normal sıkılmanızdan da daa çok sıkılırsınız. hayatımdan örnek mi veriim peki.. bitmicek bi analitik(matematik demioum dikkat çekerim) dersinizi, franszca dersinde cevap hakkında hiç bi fikriniz olmadığı bi soru karşısında gecen dakikalara ekleyin. bunu gelmicekmiş gibi gözüken bi otobüs ve sizin extra acelenizle çarpın, ileride ki trafiğe bölün ve fikirleri olduğunu zannettiği ve kaybedenden başka bişey olmayan o sınıftaki salak çocukla ne bilim karesini fln alın...
herneise işte böle bi sıkıntı anlatmak istediim çok sıkılmak, olabildiğinden daha da çok sıkılmak, portakal gibi ve sora.. sora mı bilmioum hiç yaşamadım heralde.
benimde bazen kırıcı ya da silici olmak gibi eğilimlerim oluodur.
artık ben şakadan hoşlanmayan insanlara siktirin gidin, yaşamayı bilmiosnz demek istioum. otobüslerde hala 0 titreşim yapabilcekleri halde bu sistemi kullanmamızdan nefret edioum. ablamın benim taçlarımla yaptığı ve buyuk nuanslara neden olan o kombinleri ben nie daha once bulamadm die kendime sormak istioum. evdeki oda kapıları neden hala ısrarla yapılmıo die haykırmak istemioum. türk kahvesi içmek, onume hazır konmuş olsun istioum. bi tane daa pirsink yada dövme istioum (bi tane pirsinkim var marjinalim ben). saçlarım duzgun dursun die uuraşmank istemioum. düz bi karın içinde uuraşmak istemioum. ona onu sevdimi barırarak sölemek istioum. gerçekten butun cafelere kolanın ve kahvenin çok dusuk bi maliyetle geldini bilmek istemioum. bu hiç bişeyi deiştirmio çnku. ismime çok cool bi şarkı yazılmış olmasını dilerdim ya da adımın angie en azından inci fln olmasını dilerdim(hyr peki tamam inci olmasını dilemezdim) hayatımda sadece istediğim şeyleri hatırlamayı gerisi unutmayı isterdim. hala o yeşil çimenli guzel bi yerde koşmak istiyorum. adaya gitmek butun gunumu orda geçirmek istioum. havalar artık ısınsın istioum. yaamur yağıyosada illaki yaacaksa hava soğumadan yağsın istiyorum. gerçekten soguk havaya gerek yok. insanlarn egolarını kafalarından çıkarıp götlerine sokmalarını istiyorum, bu etkiyle paytak paytak yuruyp sorada hepimiz gerizekalıyız die baarsınlar istioum. şu anda bi sade kahve istiyorum. odamda her aradığımda o tuvalet kağıdını ya da "filler" i buliim istioum. gunduzun filini çalıp odama koymak sorada kulaklarıyla gözlerini kapatıp, sora açıp ce eeee yapmak istiyorum. butun kalemlerimle sevmediğim insanların suratlarına o gerçek çarpı işaretini koyup sora onları çarpıların renklerine gore açıktan koyuya doğru dizmek istiyorum. daha sonra aynı işi dolabıma uygulayıp herşeye bi çeki düzen vermek istiyorum. çeki düzen ayrımı yazılıo gerçekten merak edioum. sevgilim dışında sevdiklerime sevgimi öyle öperek sarılarak falan gösteremem ben bu yüzden onları sevmiyorum sanmasınlar istiyorum. insanlar herşeyi bildiklerini sanmayı versnler istioum. kmse birbirine laf sokmasın sadece ben sokiim herkes barış içinde yaşasın istioum. gerçekten savaş olmasın istioum. butun o filmleri izlemek istioum. artık kitapların daa ucuza satılması gerektine inanıoum ve de o dvdlerin. hala saçımla uğraşıoum ama bunu istemioum. 7 7 7 7 7 7 olsun istioum bissürü daa 7.. insanlar mantıksızlaşmasın istioum sorada eer herkes mantıklı olsaydı ne boktan olurdu die dusunuoum.. herkesin zengin olması gibi bişe bu. bu yazılanların bir anlam ifade ettiği kadar realiteye sahip olmadığını, yazmanın ve konuşmanın, şöyle diyeyim, etkili yazma ve etkili konuşmanın, zeka seviyesi normalin biraz üzerinde, biraz da edebi yeteneğe sahip her kişi tarafından, istenilen konu ya da düşünce üzerinde, istenildiği yönde istenildiği gibi ilerletilebilecek bir yetenek olduğunu, teoriden ziyade pratiğe bakmanın her zaman çok daha tatmin edici sonuçlar doğuracağını artık herkes bir çırpıda algılayıversin istiyorum.

papatya falı

ve saçlarımı kestirdim..
saçlarımı kestirene kdr resimlere bakıp aaa böle olcak şöle olcak demeyi sevioum.
kesilirken ölesine kendimi bırakmak yerine ya kotu olursa die dusunmekten kendimi alamayıp, ya kotu olurda kuafördekiler yuzume guzel oldu diip arkamdan gulerlerse die kurgular yapmayı sevmioum.
gunduzle birlikte olmayı sevioum.
karanlık olunca ayrılmasını sevmioum.
iki kat oje sürmeyi sevioum.
asansörü tercih etmeyi sevmioum.
evet bu bir değişikliktir ve kabul edioum demeyi sevioum.
rimel çıkartmasını sevmioum.
onceki akşamın sinema biletini ertesi sabah odamda bulmayı sevioum.
kağıdın üstünü alabildine karalamayı sevmioum.
depresiflik moda dien insanları sevioum loooser!
depresif davranan insanları sevmioum.
melekleri odamda bulmayı sevioum.
kendilerine prenses dienleri sevmioum.
küçük siyah-beyaz tokaları takmayı sevioum.
papatya almayanları sevmioum.
başka başka???
bir tek harf bile mi yazmak istemez canı insanın, istemiyor. ama gel gör ki bir şey yapılmak zorunda ve elimizdeki imkanlar ancak yazmayı sağlayabiliyor, o zaman yazıyoruz. sesimizi çıkarmıyoruz, bağırmıyoruz çağırmıyoruz, kimi çağıracağız ki zaten, çağırsak kim gelir? ben tüm gelecekleri ve tüm gelmeyecekleri biliyorum, ama onlar bile kendilerini bilemiyorlar aslında, biz nice gelirim deyipte gelmeyenler, gelmem deyipte gelenler gördük heeeyt, yok be, bi bok gördüğümüz yok, yaşımız daha 17, bundan sonra göreceğiz ne göreceksek, açılışı da gayet iyi yaptık bence ne dersin, çak dostum harikasın.

Hakkımda