Given an infinite universe and infinite time, all things will happen. That means that every event is inevitable, including those that are impossible. And it's as good an explanation for all of this as anything else. Now, a lot of stories start in bars, so that's where we're going to start this one. Not because I was there - I wasn't. But because it's a damn good introduction to a very unique... fellow.

Cumartesi, Aralık 31, 2005

bonne année...

eet saat 21.49 ve de cumartesi.. yani ben yeni yılda evdeim, hadi o tamam... evde annem bi salonda babam dierinde yane konuşmuolar o da tamam ama en azından benim psikolojimi etkilemeden yapsınlar napıcaklarsa çünkü bugün yeni yıl...
boktan bi yıl olucaı şimdiden belli...
pff tvde aptal aptal programlar var... bissürü ünlü insan güyaa şarkı sölüo bizde onnarı dinniouz, eminimki şu anda gecenin acaip derecede tadını çıkarıolardır başka bi yerde, biz de bilmemkaçgün önce çekilmiş, insanların eğlenio gibi duran hallerinden keyif almaya çalışıouz.. fake.. birazdan da 10 9 8...2 1 0 die sayarlar, ama aslında kendilerini başka bi yerde şaraplarını yudumluolardır... sora ailede herkez, sanki küs olduklarını bilmioum, böle birbirlerine sahte öpücükler verir hediyeler açılır fln fln....
klişe bi yılbaşı kutlaması, onnarı bu şekilde bırakmak istemediimden bende bi yere gitmedim ama çok sevindiiim bişi, msnde gerçekten ii annaştıım birinin benim bu zamanlarımı paylaşması

çok sinir oldum tvde mutluymuş gibi şarkı söleyenlere, live lara dediim yok, helal olsnn

bnde salak salak fotoraf çekioum, him dinnioum, kahve içioum... kısa saçlarımla iltifat alıp mutlu oluoum, sora avatarıma koyuyorum resimleri.. ve de mutlu oluoum...

fransadan insanlar gelip happy new year.. gotta go now party diolar
hyr annamadıım ben mi havamda diilim yada yılbaşını özel gelmio yoksa bütün milletmi içmek için bahane arıo ya da gerçekten özelmi??
bu saatte buna kafa yoramam, fazla vitamin ve kahveden garibim zaten

en azından hediyelerim var.. herkezin aldıı ama benim kimseye almadıımm.. kitaplarım var, msnde konuştuum bi insan var pekte fena sayılmaz ve de yannızım, en azından içerdeki negatiflik bna çokta fazla gelmio...
circle of fear çalıo, aklıma dünkü film geldi, nautiluste gezmeye çalışmamız, bi de mor kazaım, hala giyemediiiim...
odanı topla diolar, kime toplicam ki, kendimi düzenli bi yerde hayal edemioum kafam bu kdr daınıkken... hem yine daalcak ztn... daılmicak mı??

creen

Salı, Aralık 27, 2005

bu kadar

bu hafta, geçen hafta, ve bu hafta olacakları öğrenene kadar olan her hafta, bu hafta gelmesin die geçirdim içimden ve her gün bu haftaya küfür ettim, ama geldi ve ben bu haftayı yaşıoum, irenç 5 günün 2.sinde olan bu bi ölümlüyüm, 2si bitti 3ü kaldı yarın biri daha biticek die kendimi avunduruoum ve de sayısal hayata nefretlerimi sunumuoum... kendini bu hayata adamış biri birazdan kapıdan ireçi gircek umarım ve bu hayatı bana açıklicak fonctionları surjective ve bijective olayları sorada des tablaux yu... ben annicam yarın ki sınavdan 4 yada 5 alıp bööle mutlancam, hoj ertesi günde fizik ve gay esparoner in hazırladığı 3 tane lanet soru ve benim karnemde gözüken bi bir var... bunnarın hiçbirini kendim için yapmıoum, sayısal derslerin hiçbiri bni ilgilendirmio.... seneye sayısal okursam, bu yazıyıda tekrar okurum artık....
yeni odamda oturuoum, mor-pembe yataımın üstünde, aslında odam nedenini annamadıım bi şekilde amerikan gençlik dizilerindeki odalara benzio ama bi sorun var: benim odam küçük... yastıkların üstünde, derste tam alamadıım uykumdan soora biraz daa uyumak istioum, ama önce dooru düzgün bişiler yemem sorada hocamı beklemem lasım, uslu çocuklar gibi.

neise yine herzmnki gibi iirenç bi zmnda gelip yazının ortasında girmei başardı, annattı ve gitti...

bugn artık hayatım daa farklı... bişiler eksik, bişiler fzl... bugn bu siteden biri eksilcek...
hoca gelmeden önce çok yazasım vardı, şimdi istemioum..... bi anda yazıcak hiçbişim yok gibi geldi...
ne ben böyle deildim, ne zmn kaybaoldum
rüzgarla dans ederdim ne zmn savruldum
bi ses duydum geçmiş zamandan

çocuk gibiyim...

creen

Pazartesi, Aralık 26, 2005

pff

neden arıosun bni????
neden hala bna bişilerini annatıosun? ben snne ilgilenmioum ki! senin sevgilinle ayrı olman bni ilgilendirmio ki!
ve de sen! oof esas snden nefret edioum, çünkü sen bnm deerimi bilmiosun, bişiler farklı eet ama tamamen diil, şu anda sana o kdr kızgınım ki elime geçirsem boğcam seni, artık hiçbişiden zevk almıoum, o irenç olayları unutmak zor, olaylarda ki kişileri unutmak zor, ama şu anın düzeltmesi de bi o kdr kolay olsada, bu benim istememle olmuo, adımlar karşı taraftan gelsede, devamını ben getirsemde bi daa o taraf arada bi küçük uyanışlar dışında susuo, sevio ama ilgilenmio, ya da o havayı takınıo, naslı bna karşı çıkıo. bırak dio... olmas.. sanki böle bi saat gibi, gün boyu tik tak larını duyuyorum ama ben onu ne kdr kursamda hiç bi zmn çalmıo...
ne yaparsam yapiiim, artık o saat kendi kendine çalana kadar ben olmicam, belki de bi gün onu unuturum...

saçlarım artık kısa, kendimi daa farklı hssetmem içinmi hyr, sadece yaşadımı dier insanlara belli etemk için, o kdr günlük ölü gibi davranışlardan sora, eet ben burdaım yaşıoum, hatta kendimden haberdarım demek için

artık böle yok olmak istioum bazı anlarda, kime sinirlendysem o insan bnm sinirimi deli gibi hssetsn istioum... üzerinde bnm gölgemi görsün
"hepinizi yerim ben"
ama olmuo, zaafım olduundan sürekli yenilioum, mutsuz muuum, hyr gıcııım!!!

creen

Cumartesi, Aralık 24, 2005

i wanna be much more like me

evdeim, iki seksi bacaımda aaarıdıı için, oturoum, hatta yürüemioum, yapıcak bişiyim yok. film seredioum, kahve içioum, çevirme yapıoum mais c'est pas français madame j'suis desole...
=(

yorgunum, aazımın içinde o irenç tat, peşimden koşturan bi annem var boş bulduu zamanlar calpolü içirmek için... sabahtan beri odamdan salona, salondan odama gidioum,, dooru düzgün bişi yiyemioum... yemekte istemioum. piercingim bile fazlalıkmış gibi gelio...
dün şöle bi konuşma vardı.

"neden böle davranıosun?"
"öç almak için"
"kimin neden öcünü?"
"onun bana bu zamana kadar ki davranışlarının sinirini başkalarından çıkarıoum"
"pff"
"ne var, haksızmıım?"

yine hastaydım yatıodum, yanımda da o vardı, aynı koktukta zor sığcak bi şekilde, üstümüze mor beyaz yorganı çekmiş yatarken, bunnarı konuştuk, bana inanmayan erkekleri, hasta olduma bile inanmayan erkekleri.
"sana hiç bi çaba sarfetmeden ulaşan insanlar, senin değerini asla bilemezler"
doğru olduu ama benim hiç bi zmn başarımicam bi durum...

ve aşk böle başlaaaar

ama benim şu anda aşktan bahsedicek halim yok, aşk için çok hastaım, zamansızım, ve de zaten sevioum...
laptopı alıp, salona gidioum, evde herkezin yapıcak bi işi var, ablam ders verio, kadında temizlio bi yerleri... bana pek bulaşmıo, sanırım, beni böle çirkin sesli, punk biri zannedio ehueh, bende sesimi çıkarmıoum işime gelio...
taksime gitmek orda yatıp kalkmak sabahlamak istioum, keşke kar yağsada orda kalsak dedi, biraz sora bu yazıyı okuyucak biri, ehueh keşke....
istediim herkez orda, herşey orda...
-sorma neden niçin
herşey yanlızlıktan
bak bak bak bak
güzel bir gün ölmek için

hyr bu bana uymuo...

-sen ve ben hep böyle kalacaız
git gide eriyip yok olacaız
yavaş yavaş

çok mutluuum çok mutluum....
oof ya ama hala sonuç yazamıouum...
powertürktede sanki tam böle bu olaylara uygun şeeler çalıo, şimdide yalın fln, ay bilerek mi yapıolar annamadım yaa....

bigün çok güzel bi şey olcak ve işte o günden sora o güzel şey bi daa hiç sona ermicek, ve o güzel şey çok yakında olcak, aynı peri masallarındaki gibi ya da tam tersi ama iki türlüde güzel olcak benim için en azından, devamım için....

creen

Perşembe, Aralık 22, 2005

tekrarlar tekrarlar

mutluum mutluum mutluum
artık depresif yazı istemioum yazmak, okumakta istemioum depresif yazılarımı, hatta depresif insanları bile istemioum(nslm dışında)
bnde artık öle olmak istemiouum.. demiomydm, tekrar etmiomuydum LA VİE EST BELLE die?? noldu? şimdimi annadım vie'nin belle oldunu??
tekrar etmek... insanın hayatında aslında hep olan ama hiç dikkar edilmeyen bişi, çnkü dikkat edilmicek bişi... ama olsun, ben bugün mutluum o yüzden herşey herkez hakkında yazabilirim, dikkat edebilirim yaaaaaa
ben sölediim lafı karşımdaki insan yeter diyene kdr sölemeyi çok severim... mesela 29unda dumanın konseri varmış (x4-9-18-40...) yada yarın okula gitmioum(x3-12-55) ööle yane
ama bu çok mutlandıran bişi yada ben salaaaım mutlu oluoum
ehueh olsun ben mutlu oluosam bna yeter(ama bide nslım mutlu olsn)
bugün dedimki, kar yağsın, evde kahvemi yapiim, kitabımı alıp okiim, melankolk olsun ezginin günlüğünü dinliiim, işte tam cerenlik bişi cevabını aldım, ben böleyim çünküü, bu bni mutlu edio, insanları mutlu ediooo
soooora bugün sımsıkı bi sarılmanın sahibi oldum yine çok mutlu oldum sora tekrar ettim
yarın okullar tatil olcak perşembe kar gelio die 50 kez tekrarladılar, saçma çnkü yokki kar yaaa
olsun ben gitmioum okula ehueh yine tekrar ettm
ay ben bugün çok saçmaladım, mutlu oldum, tekrarlar yaptım, nslıyla konuştum saydekimle konuştummmmmmm gördmmmmmmm
saygılar sevgileerrr
-creen-

Pazartesi, Aralık 19, 2005

...nedir...

ask sadece bi insani elde edemeyince mi baslar?
yani bütün olay, o cabalamalar, o kadar gözyasi
sadece bi öpüsme, el tutma ya da seni seviouma
ya da kisaca elde etmeye kadar midir?
peki o zaman ask, elde etmeye kadar olan sürecte
her insanin hissetigi, o garip his, yada
his yanilgisi midir?
o zaman ask yoktur
peki ask, sevdini elde etmek icin cabalamaksa,
ya elde ettikten sonra, devami ask degil midir?
herseyin bir kaç zaman sonra biticegini simgeleyen
bir SEY midir??
adi bile olmayan....

Cumartesi, Aralık 17, 2005


le samedi dernier, c'etait mon anniversaire...
joyeux anniversaire a moi
joyeux anniversaire a moi
joyeux anniversaire joyeux anniversaire
joyeux anniversaire a moi

Salı, Aralık 13, 2005

yanlızlık bencilliktense,
aşk sadece karşısındaki insana mı düşünmektir?
peki güven aşkı getirir mi?
ya da aşk mı güveni?
ikisi aynı anda olmazmı?..
ya da ikiside olmasa...
lütfen

mutluum

mutlu olmak belki sadece onun bana sımsıkı, eet sni sevioum ama bunu söleyemioum der gibi sarılmasıydı... hep açık bi kapı vardır yada biz bunnarı uyduruouz, sanki "sen hep olacaksın" der gibi
güven herşey midir? eet öyleşmiş. nedense buna inanmaz, önemli olan sevgidir derdim, yeticeini düşünüp. ona güvenmioum ama sevioum. o benim arkadaşım, onu hep yanımda olduğunu, beni bırakmayacağını bilioum, seviceni bilioum peki neyine güvenmioum? hem iyi hem kötü davranmasına mı? onu savunmak istemioum, beni üzdünü bilioum... hani sen diilmiydin "kimse bnm azıcık göz yaşıma deemez" diyen. noldu peki şimdi niye üzülüosun?
kendine "ben" die bile hitap edemiosun.

hala ve hala....

ben diilmiim artı, kendime bile yabancımıyım? insanlara kötü davranıoum. sanki bana kendi arkadaşlarımın yettiğini düşünüoum, başkasına ihtiyaç yokki!!
onnar benim herşeim. peki bu benim başka insanlara ters davranma nedenimse, kanıtlamak istediim ne?
sabah bile kızın tekini o kdr tersledim, sölediii şeeler dooru olsa bile, ööle cvplar verip onu haksız düşürdüm ki, en sonunda çekip gitti, bna derdin ne die bakarak...
kötü olduum mu? üzgün, iirenç zamanlar geçirdiimmi? hayır, belki tlfda bi msg ya da cevapsız arama gördüümde değil, ya da cuma çıkışlarda sinemaya gittimde değil.
mutluum mutluum mutluum....

Cumartesi, Aralık 10, 2005

bugün benm doumgnm

mantık olarak yarın ama psikolojik olarak bugün... hiç bilmioum doğumgünümü tam gününde kutlamışmıyımdır... aslında geçen sene biraz öle olmuştu, cumartesi günüydü ve de ben akşam 7ye kadar beşiktaş (hoj gerçi sonucunda kazanmıştım ama bu beni yazılarımı fransadan yazmama sebep olmadı çünkü gitmedim) ta afs sınavına girmeyi bekliodum... hoj girmiştim, kazanmıştım, o zmnlar 6 ay boyunca çıktıım bi sevgilim vardı, sora akşam yemee gitmiştik, annemler fln tanırdı, bende onun annesini fln... casitada yemek yiyip ordanda cafe crowna gitmiştik. starbucks demioum, eet belkide o derecede tikky diildik... ama şu anda bunu başka bi arkadşımla ki bu arkadaşım tikkylerden nefret eder(şu antikicilerden) pff eet işte naslı=) onna yapsam ki dün akşam yapıoduk kendimizi tikky saymayız.. pff whatever...
neise bu senede bi gün öncesinden kutluoum, annemde yarın aile arasında yaparız dedi ki buda benim konser hayallerim suya düştü demektir, başka zaman haruncum... o çıkık seksi dudaklarında benim doumgünümde şarkılarını bana söleyemiceksin...

"aşk içinde yalan içinde tek bir ayna binbir biçimde..."

kahvaltı etmedim sadece kahve içioum, gerçi onuda hazırlayıp unutmuştum, sora mutfaa girdiiimde aklıma geldi "haaaaa... kahveeem" yarı soumu bi vaziyetteydi...

pff doumgünü şarkıları olan (daa doorusu dooumgünümde çalıcaam) cdyi dinnioum ama sanırım çok fzla guano apes şarkısı arka arkaya gelmiş... look at this boy he wears my underwear..
i say yes, you say no!

başlatyınca bitirioum dedim aslında burda bitmesin lazım ama be yazmak istioum...

dün derste cnm çook sıkıldı, bende yarın yane bugn giyceim kıyafti naslıya çiziiim die kağıt kalem alıp (sınıfın ortak malı olmuş) kuruboyalarımla kii şu anda sadece karakalem çiziodum onnarı bi güzel çizdim... tabe naslıya göstermei unuttum...

oh be sonunda bi linkin park şarkısı...

acaba insanlar doumgünlerinde seviniolarmış gibi sadece kendilerini mi kandırıolar, mesela ben hep şu anki yaşımda kalmak istioum, hep 16- 17 en fazla 18 olmak istioum, peki bu 18mden soraki doumgnnerimde sevinmiceim annamınamı gelio???
ama ben hep bugnki gibi mutlu olmak istioum yada ne bilim 18imden sora üzlmek istemioum yada ööle bişiler... çok eski bi arkım msnimi eklemiş onna konuşuou şimdiii...
oof ben doumgünümn bugnden kutlanmasını istemioum. benim doumgünm bugn diil!!!

Çarşamba, Aralık 07, 2005

une petite lettre pour toi...

if seeing youis a pain
then my painkiller is you again
"being with you" hurts less
than IT does when i feel without you
i can't stand more, even i have to i know
or should i say i must to hurt myself more
your soul has me maybe has not got you
you said i should help you TO SAY "ONE DAY, MAYBE"
even it will have an end
but you said it hasn't even started yet
i felt much more embarresed but still loved you
you said you love me too, you said i should help you
beeing not sure and saying i love you
that's not my type but i had never said
"GO, I DON'T NEED YOU"
"cause i always wanted you, needed you and loved you"
...
...
...

Pazar, Aralık 04, 2005

"yarın olsun"

peki bi insan ölmek isterse, yada ben bunu nie yapamas?? çünkü bunu yapıcak kdr bile cesaretim kendime güvenim yok... yapıp neyi kanıtlicam, kanıtlicaım bişide yok... sadece belki artık kendime etrafımdakilere sorun olmam ve de kafamdaki soru işaretleri ve mutsuzluum tamamen kaybolur... belki artık mutlu olurum, kendimi iirenç bi insan olarak görmem...
sıkılmaktan sıkıldıım gün herşey daha mı güzel olcak?
peki ben aşıksam? seni sevioum dediysem?
hay sikiim ya yazamıoum bile....
ya ilk defa aşık olduysam, yoksa ben mi böle oldunu düşünüoum, iki gün sora biticekmi? o yada ben bitiricekmiyiz?
ben o olmasından mı korkuoum?
hyr benim kendime güvenim yok... ben insanların beni denek olarak kullanmasına izinmi verioum? peki ben tamamen ortadan kalksam nolur?
ona bile cesaretim yok ayrıca arkamdan beni asla affetmicek insanlar var....
keşke bazen bazı şeyleri gerçekten düşünerek yapsam...
pişman diilim son olanlara asla ama pişman olduklarımda var.. ama şu anda onlar hiç bi zmn olmasaydıda bişilerin yinede deişmiceni bilmek ne kdr acı!!!
insan kendini deiştiremio, insanlar deişmio, ne kdr nefret etsende yinede o olmadan yaşayamıyosun, belki yaşamayı seçiosun ama bu gerçek yaşammı?

peki benim bu akşam hssettiklerim kendimle ilgili, dışa vurumumdan pişmanmıyım?
kadıköyün tam ortasında bağıra çağıra ağlamak benim seçimimmiydi?

ben neden kendim olamıoum?
neden yeni bi hayata başlayamıoum?
neden artık yazı yazmak ve kahve içmek bni rahatlatmıo?

ama deişmeyen şey naslının yanındayken kendimi güvende hssedioum sanki dünya yıkılsa o bni ayakta tutmayı başarıcak bunu bilioum.., ölede yapıcak...
dedikleri dooru olsada ben kabul etmemek istioum.. hani sanki her zmn bi slm gelicekmiş gibi beklicem gelmiceni bile bile...
sabahtan beri hiç bişi yemedim... kahvaltıdaki yarım dilim ekmekten başka hiçbişi, sadece sigara ve 2 bardak bira... limana naslının demesi üzerine alkol kokarak, gözlerim kıpkırmızı alkolden ve ağlamaktan girdiiimde gürkanın bni sarhoj zannetmesi... bna sandöviçinden bi zorla bi ısırık verip kahve içirmesi, benim buna rağmen ağlamam, naslı içeri girdiinde ruh gibi ona sarılmam ve evet artık güvendeim diip kendimi ona bırakmam...
ve şu anda hala ağlıoum, hiçbişi yapmak istemioum ve son enerjimle bu yazıyı yazıoum..
açlığımı yavaş yavaş hsstmeee başladım.. ı ıh hiçbişi yemek istemioum, hatta içimde olanları kusmak istioum, artık ben bna ait diilim, kendimi bile tanımaz, hakim olamas, kurallarımı koyamasken, başkalarının bna davranışlarını nssı kontrol edicem...
ben kim oldum?
artık kendimi bile tanıyamıoum, aşık mıyım ben?
naslı yeni bi hayat dedi...
naslıyla yine konuştum...

"ceren o mesaj neydi?"
"hangi mesaj?"
"bu akşam yannış bişi yaparsam bni affet yazan mesaj"
"hee bilmioum takside atmıştım"

dooru sölüo ama ben kabul edemioum, gerçekler her zaman kabul edilemez olmuştur.. ama o benim herşeim....
artık yazamıoum klavye elimden gidioumş gibi... açım ve midem bulanıo, tek istediiim biraz su ve kahve...
ablam açmısın die sordu... hemde nsl?? ama hayır dedim, eer sabahtan beri bşi yemedimi bilse beni öldürür hralde ve o yemekleri boğazımdan içeri sokmaya çalışır ama ben istemioum...
yarın olsun, çabuk!!!

Cuma, Aralık 02, 2005

hayaller

dşrda sevdiiim şekilde yağmur yağıyo.... az ve insan içine dolan, hani yeniyıl zamanı böle az kar yağar ama yere düşene kdr erir ve yağmur olur... elinde kahven vardır, yanında en yakın arkadaşın... o zaman insana güzel gelir, hep o anı yaşasak belki de bize bu kdr çekici gelmezdi....kahvenin sıcaklığı, üzerine gelen ve her birinde seni daa mutlandıran o damlalar, yeni yıl ışıkları... ya ben bu akşam çok melankoliiim yada gerçekten bişiler gzl..
eve geldm... masamın üzerinde annemin yazdııı iki not: birincisi bi kıyafetle ilgili, siyah bi kazak...
diğeride da vinci yi annatan ve bi kaç resminin bulunduuu bi sanat kitabı, beraber inceleyelimmi demiş.. bende ki sanat tarihi tutkusu onada yansıdı yada onda her zmn olan bu tutku, bna da biraz geçmiş... kağıdın dier bi yanında bnm nedense çok sevdiiim bi olay: not yazılan kalem kağıdın hemen yanında... bu bna bi çeşit düzeni, kağıdın gerçekten bişiler hssedilerek yazıldını, sanki yazdııı anı kalemi yanına bırakışına kadar annatıo
kitabı elime aldım... ince bi kitap yada kitapçık, içinde bissürü tablo var ve fransızca bi kaç sayfa yazı...
"insanlar büyüdükçe hayalleri küçülürmü?" çok duyulan, soyutlaşan ve önemsizleşen bi söz.. sanki bugün duyduumda ilk defa duymuşum gibi geldi, küçücük bi çocuuun aaazından o kdr farklı bi tonlamayla çıktıki...
eet insanlar büyükdükçe hayalleri küçülür... aslında bu sadece dışardan görünendir, insanlar bi şekilde büyüyüp bişiler öörendiklerini zannedince kurdukları hayallerden utanırlar ve de sanki dışarıya bunnarı hiiiiç düşünmüolarmış gibi gözükürler, iç dünyaları ne de olsa onnarındır.
bu truvalılara benzemiomu?? şimşekleri çakanın zeus, depremleri yaratanında hades oldunu zanneden küçük insanlar... küçükler çünkü hayalleri büyük...
oysa daha sonradan artının eksiyi çektini yhada yer altında enerj biriktini annayınca, bilimi annayınca deişen insanlar
eet belki bu zamanda artık tanrıları aştık ama hayallerimiz hep bizimle.... o büyük insanlar çekinseler bile
ben o insanları sevmioum, ben dolmuşta kuyrua aradan katılan o teyzeyide sevmioum, bna gülümseyen hala içinde sevgi bulunduran o sarışın elinde mango torbası olan ve tam benim arkamda duran kadını çok sevioum....
insanların çeşitliliiini ve herkeze göre bi tane kesin bulunmasını sevioum, ters düşününce benimde farklı biri oldumu ve birileri için burda oldumuda bilioum...
bugn sinemaya gittim
en sevdiiim insanın omzuna yaslanıp, elini tutup bütün filmi serettim, o benim saçlarımla oynadı bnde onun dibinde aaaladım... ama filmden hepimiz mutlu çıktık...
ağlamamla dalga geçtim, dier insanların dalga geçmesine izin verdim, sorada bn onnara aynılarını yaptım...
sora ben o çok sevdiim insanla başbaşa kaldım, beraber taa bu yazının en bşında dediklerimi yaptık, okulu annattık insanları, konserleri, kahveyi, birbirimize asskm die hitap ettik....
şimdi evde pijamalarımla oturuoum, midem bulanıo, sanırım artık saymadıım kdr içtiiim kahveden... sigara yok artık ne zmndr ama kahve yanında istetio ama izin vermioumm....=))
(oof şu hayaller kelimesinide sürekli iki y yle yazmasaam yaaaa l yerine bööö)

Hakkımda