Given an infinite universe and infinite time, all things will happen. That means that every event is inevitable, including those that are impossible. And it's as good an explanation for all of this as anything else. Now, a lot of stories start in bars, so that's where we're going to start this one. Not because I was there - I wasn't. But because it's a damn good introduction to a very unique... fellow.

Pazartesi, Mayıs 07, 2007

klişesizlik

duştan yeni çıkmışım hala saçım başım ıslak, saat olmş 12 ben hala yataamda deelim, normal şartlarda bu saatte çoktan uyumuş olmam gerekirdi ki son zamanlarda insanlar dışardan bakınca sürekli uyuyan bir ceren görüolar. misal: bugun sınıfta hemde edebi metinler sınavının ortasında uyumuş olmam. kalktıımda öğle tenefüsünü geçmiş üstüne dier derse girioduk nerdeyse, geçtim bunları.. o yuzden heyt!! ben konuşcam bu gece.
sorumluluk sahibi olunmasından bahsedelim. mesela bni düşünelim; yarına sınavım vardı ve okumam gereken kitap vardı. ben naptım okudum. sorumluluğumu yerime getirmiş oldum. hayır olmadım, bu zorunluluk. sorumluluk daa farklı daa öte boyutlarda ama ben bugunlerde öte kelimesini sadece ilişkm için kullanırım başka da bişe için kullanmam.
sorumluluk diince topluma karşı ödevlerimiz gelsin aklımıza dielimki sorumlu vatandaş. bilinçli vatandaş gbi yani, haklarını bilen, ahlak kurallarına ve içinde yaşadığı topluma uyum sağlayan. rousseau'nun dedii gibi toplum sözleşmesini imzalamış olan dielim. düşünelim ki içinde yaşadığımız toplumu, herkesin dierlerini takip ettiği, sürüden ayrılanı kurt kaparmış biz kuzu kuzu devam edelim dienleri, hmm bu sultanahmete gidip tavuk yememeye benzer. peki bu kurtlar kim? onlarda sürünün içinden birileri deilmi, sadece biras daa kurnaz olanlar.. hatta siz sürüden ayrılmadan deel, daa sürünün içindeyken sizi kaparlar valla..
klişeler vardır hayatta, kimse inkar edemez ben yapmadım die.. peki klişe olmayan nedir? mesela kaçımız çileğin üstüne nutella sürüp yemişizdir. bunu yapmayanları hemen alalım mutfağa, kaçımız arada da olsa çayının içine süt katar, ya da hangileri çimlerin üstüne ölece yatmıştır? daa mı gerçek hayattan bahsedicez, o zmn kim inatla şemsie almayı reddedip bugunkü gibi yağan bi yaamurda istiklali taa meydandan galatasaraya 2 kez turlamıştır hemde yanında aşık olduğu insanla..
eet herşey 2yle 2yi topladım 4 oldu aferim bna demekten geçmio, realistlik bu deeldir, bnde romantik deelim.
bu yazı bittiiğinde belkide saat 12yi geçio olcak, peki acaba burada kaç kişi düşünüodrki yeni bi gün başlıo, bu dierlerinden daa guzel olcak, doğa neler yaratıo fln die.. ve bir de bakıouzki bu hayatta determinist ilkelere takılıp kalmışız, düşünemez olmuşuz, kaçımız dostoyevski okudukta bunlardan bahsedebiliouz ya da..
hala burda oturmuş donem odevimi yarın unutmamam gerektini kendime yineliyorum, ya da sölüoum bugunden matematie bakmalıydım die peki ben naptım yine aynı yere geldik.. uyudum, elimde kitabım yataamda utanmadan uyudum, kalktm ve sefgilimin msgını gordm mutlandım.. mesela ki ben ondan başkasına gösteremem sefgimi, sarılamam ondan başkasına daa sıkı sıkı, içime çekemem ondan başkasını, bu demek mi ki dier arklarımı sefmioum hayır deel ama onun yeri bnde farklı, ben sarılamam başkasına ööle, ya da telefon açıp yolun ortasında diemem bnim için çok deerlisin seni sevioum die.
gözüme anahtarlığım takılıo, üstündeki rockncoke şeesi, eiffel kulesi, paris sign ı, hedesi hödösü, hepsi farklı bi insana ait.. sora kolyemi goruoum, dunyalar onemlisi kolyemi, o hem 80lerden hem de "modern zaman" aşklarından, sefgilimden... derdim vay be böle olmalıymış die, dememe gerek kalmadı artık ben de içindeim o mutlu zamanların
hads sultanahmete gidiouz.. et yememeye

Hiç yorum yok:

Hakkımda