Given an infinite universe and infinite time, all things will happen. That means that every event is inevitable, including those that are impossible. And it's as good an explanation for all of this as anything else. Now, a lot of stories start in bars, so that's where we're going to start this one. Not because I was there - I wasn't. But because it's a damn good introduction to a very unique... fellow.

Pazartesi, Nisan 09, 2007

hangi kayboluş?


eet galiba birilerine kaktüs FAZLA gerçek gelmiş.. ne bilim o zmn gidip okuyucak duzgun bi kitap alın, ya da sert bi kahve için, o da mı olmadı o zmn gidip bi yerde ölümüne için. o zmn ayıldınızda herşein farkına varırsınız ama ben yinede kaktüste ısrarcıyım. belki üstündeki dikenlerden sadece bi tanesinin bile elinize ya da başka bi yerinize batması sizi kendinize getirebilir.. bu da gerçektir.
başka gerçek şeylerde var tabi butun gun boş telefon ekranınızın, siz ona her bakışınızda onunda aynı boşlukla yuzunuze tokat atmış gibi bakışı.. hmm biras daha derinden konuşcak olursak üzülmek diebiliris, bekleyiş fln, kendi kendimize soru sormai teoriler üretme, yanılma sora tekrar başa donme gibisinden..
başınızın ağrıdını farkedersnz, bi kaave bi sigara olmaz artık.. heh eet bnde bunu dioum daha gerçekçi bişeler lasım diymi? elle tutulur, gözle görülür (yoksa okunur mu demeliydim-bilmioum kafam karıştı)
düşünüoum eet once ekranda msgı görürsün sora read diip okursun (bnm tlfn menüm ingilizce coolum ya ben) merak edersiniz bu gerçek olmayan parantezlerin arasına daha hayatla ilgili ne onemli detaylar gircek die..
arkadan şarkı çalar -this is how i disappear- peki biz nasıl kaybolmamalıyız?

yalan tabiki diil sadece biras daha mı onem? bilmem belkide dikenden daha gerçekçi bişeler, daha az acıtan hmm??

Hiç yorum yok:

Hakkımda