Önümde ağır bir pencere var
açıp ardına geçip, ışığı görmek
ya da sadece biraz aralık
farketmez
arkamda üç kişi var
önü dönük birinin sadece
gözleri kapalı, umudu kalmamış
zaten burda ışık yok, aydınlık yok
sonsuz bir karanlık, bir de pencere
açıkmış kapalıymış, gözler farketmez
insanların, etraftakilerin yansıması
pencere arkasındaki ışıktan o da
olmasa da farketmez.
burda gri olmamalı, sadece siyah
sadece beyaz
pencerenin önü veya arkası
o an pencerenin arkasında bir karartı
orda biri mi var?
yavaş yavaş büyüyen bir sis, karanlık
artık içinde bulunduğum yerde
hiç birşey görülmüyor, yansımalar yok
öbür tarafta da mı aynı şeyler oluyor?
aydınlık karanlık, karamsarlık oluyor.
ama yok muydu mutlaka bir umut, bir iyilik?
şimdi sadece sessizlik var...
-creenasli-
Given an infinite universe and infinite time, all things will happen. That means that every event is inevitable, including those that are impossible. And it's as good an explanation for all of this as anything else. Now, a lot of stories start in bars, so that's where we're going to start this one. Not because I was there - I wasn't. But because it's a damn good introduction to a very unique... fellow.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder